Seyahat Etmek Yazı Deneyiminize Nasıl Katkı Sağlar?

Herkes için yenileyici ve dönüştürücü bir süreç olan seyahat, yazan ve yaratıcı işler yapan kişiler için çok daha kritik bir önem teşkil eder. Seyahat etmek ilhamı ve yeni fikirleri tetiklediği gibi yaratıcılığı ve gözlem yeteneğini de geliştirir. Hatta çok zaman yazar tıkanıklığına da iyi gelir.

Seyahatin, bir yerden bir yere giderek yer değiştirmenin ve yeni yerler görmenin zihnimizde ve hayal dünyamızda nasıl değişiklikler yaptığına gelin birlikte bakalım.

Seyahat etmek zihninizi uyandırır

Yeni yerler zihin için yeni birer uyarandır

Rutinler konfor alanlarıdır. Konfor alanlarımız bize pek çok kolaylık sağlasa da zaman zaman konfor alanlarından çıkmak gerekir. Seyahat ederek yapılan bir yer değişikliği sizi aşina olduğunuz ortamdan uzaklaştırır, sizi bilmediğiniz, alışık olmadığınız görüntü ve insanlarla çevreler. Yeni mekânlar, yeni sesler, yeni bir dil, yeni lehçeler, farklı yaşayış biçimleri zihnin daha yoğun çalışmasına imkân tanır. Zihniniz daha yoğun çalışarak etrafınızdaki bu değişiklikleri anlamlandırıp yorumlamaya gayret eder. Bu esnada farklı bağlantılar ve ilişkiler kurmanıza vesile olur.

Yazarlar kendi deneyimlerindeki bu bağlantılardan farklı hikayeler, canlı tasvirler yaratır.

Yeni yerler bakış açınızı değiştirir

Herkesin alışkın olduğu bir yaşam tarzı vardır. Ancak dünya her birimizin yaşam tarzından çok daha fazlası ve çok daha farklısıdır. Farklı geleneklere, farklı değerlere, farklı alışkanlıklara ve farklı hikayelere şahit olmak yaşama karşı bakış açınızı değiştirir.

Yazarlar farklı karakterlere can veren kişilerdir. Dünyayı farklı insanların gözünden değerlendirebilmek için alışkın olmadığınız ne kadar çok hikâye biriktirirseniz o kadar iyidir.

Sıradışı, ayağınıza gelebilir

Seyahatler yenilikler kadar şaşırtıcı anlara da sahne olabilir. Beklenmedik bir biçimde bir sokak satıcısı size alakasız bir hikâye anlatabilir, kapısının önünde oturan teyze size bir çay ikram edebilir, nereye gittiğinizden son derece eminken Venedik sokaklarında kaybolabilir ya da bir kafe sahibinden geldiğiniz yerin imajıyla ilgili farklı bilgiler edinebilirsiniz.

Yazarlar hikayelerini sıradanın dışına çıkarmaya çalışırlar. Ve sıradışı olan şey bazen sıradanın içinde gizlidir, beklenmedik bir anda ortaya çıkıverir.

Farklı insanları gözlemleme şansı verir

Zihniniz son derece aktifken farklı insanları da etkin bir biçimde gözlemlersiniz. Kişiler arası etkileşimleri, diyalogları gözlemlemek, zihniniz bu kadar yoğun çalışırken, bir yazar için bulunmaz bir hazinedir.

Yazarlar farklı kişileri gözlemlerken yeni hikâye fikirleri bulurlar ya da mevcut karakterlerini derinleştirebilirler.

Yeni yerler tarih ve sanata da dikkat çeker

Bir yere seyahat ettiğimizde genellikle oradaki müze ve galerileri gezme eğilimindeyizdir. O yerin tarihi, tarihteki farklı hikayelerle sizi tanıştırır, o hikayelerin bugüne nasıl yansıdığını görürsünüz. Mekanla bu yönlü kurduğunuz ilişki yazıda da sizi dönüştürür.

Yazarlar tarih ve sanattan beslenir, geçmiş ve gelecek arasında bağlantı kurarlar. Bunu yapmanın en iyi yolu da yazdığınız mekanları yazar gözüyle gezmektir.

Yazıyorsanız ve seyahat için yola çıktıysanız yanınızda mutlaka bir not defteri bulundurduğunuzdan emin olun. Yazın, notlar alın, her gördüğünüzü yazın. Küçük detayları mutlaka not edin. Yerel halkla iletişim kurun, onlara sorular sorun. O anda size anlamsız gelen ve çok büyük olasılıkla gezi dönüşü unutacağınız bir ayrıntı, ileride önemli bir hikâye fikrine dönüşebilir, asla aklınızdan çıkarmayın.